Eski Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Başkanı Ekrem Ertuğrul’a, eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılandığı davada tahliye kararı verildi.
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda görülen duruşmada, kamuoyunda “kumpas davaları” olarak bilinen Balyoz, Devrimci Karargah gibi davaların onandığı eski Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Başkanı Ekrem Ertuğrul, ikinci kez hakim karşısına çıktı.
İddianamede, Ertuğrul‘un, örgüt mensuplarınca örgüt adına çalışması için takip edildiği, örgüt yöneticisi olmakla yargılanan eski tetkik hakimi ve eski Yargıtay üyesi Ahmet Toker ile 2001, örgüt mensubu eski tetkik hakimi ve daire üyesi Fikriye Şentürk ile 2003’ten bu yana birlikte çalıştığı, bu kişilerin üye seçilmeleri konusunda girişimde bulunduğu savunuldu.
Ertuğrul‘un ayrıca kamuoyunda geniş yer tutan Balyoz davasında oy birliğiyle onama kararı verilen heyette başkan olarak yer aldığı, Dairede dizayn edilen yapı içinde birçok örgütsel taktiğin uygulandığı süreçlere tanık olmasına rağmen örgüt mensubu üyelerle çalışmaya devam ettiği belirtildi. İddianamede, Ertuğrul‘un örgüt içinde yer almamakla birlikte örgüt üyeleriyle fikir ve eylem birliği içinde yapıya dahil olarak örgütün istediği kararların çıkmasını sağladığı ileri sürüldü.
TANIKLAR DİNLENDİ
Sanık Ertuğrul, yakınları ve avukatının katıldığı duruşmada, Ertuğrulhakkında ifade veren tanıklar dinlendi.
Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi‘nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşma salonuna bağlanan eski HSYK Birinci Dairesi Başkanı İbrahim Okur, Ekrem Ertuğrul‘un cemaatçi olmadığını bildiğini ancak cemaatçilerin yakın markajı nedeniyle onlarla çalıştığını savundu.
Balyoz Planı davasıyla ilgili HSYK‘ya çok sayıda şikayet geldiğini, kararda somut, fahiş hatalar bulunduğunu kendilerinin de tespit ettiklerini anlatanOkur, “Ekrem beyin bu hataları göreceğini düşünmüştüm, görmesi gerekirdi. Diğer örgüt mensubu Daire üyelerinin Ekrem beyi markaja alarak kararı çıkardıklarını düşünüyorum. Çünkü karar oy birliğiyle alındı. Ekrem Ertuğrul çok iyi bir hukukçu idi. Buna rağmen karşı oyu yoksa yapı mensubu üyelerin etkisinde kalmıştır diye düşünüyorum.” dedi.
Sanık Ekrem Ertuğrul ise “Balyoz davasındaki sıkıntıların bana aktarıldığını duymuş mu? 1 kamyon dolusu klasörden bahsediyoruz, 8 tetkik hakimi anlatmış. Böyle bir dosyada Ekrem Ertuğrul emir ve talimat almış mı, Allah rızası için bir sorun” dedi.
İbrahim Okur ise kamuoyuda bu konuların o dönemde çok konuşulduğunu, usulsüzlüklerin gazetelere manşet yapıldığını belirterek, Ertuğrul‘un Daire başkanı olarak bunları dikkate alabileceğini düşündüğünü belirtti. Okur, Ekrem Ertuğrul‘un kimseden emir ve talimat aldığını duymadığını, sadece dairesindeki üyelere güvendiği için etkilerinde kalmış olabileceği kanısında olduğunu söyledi.
Tanık olarak dinlenen eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de Ertuğrul’un FETÖ mensubu olmadığını bildiğini belirtti.
Erdem, Ekrem Ertuğrul‘un, milliyetçi-muhafazakar olarak bilindiğini, Yargıtay üyesi seçildiği dönemden bu yana cemaatle ilgisine dair kanısı bulunmadığını kaydetti.
Yargıtaya 2011’de seçilen 160 üyenin ardından 2013’te Yargıtayda oluşan rahatsızlık üzerine, bu yapıdan olmayan Yargıtay üyelerini bir araya getirdikleri toplantılar düzenlediklerini hatırlatan Birol Erdem, toplantıya çağırmak üzere yapı mensubu olmadığını bildiği Yargıtay üyelerinin isim listesini yaptığını, bu listede Ertuğrul’un da bulunduğunu kaydetti.
Birol Erdem, “Ekrem beyin, bu yapının girişimlerine son derece kapalı olduğu, hatta her türlü yapılara karşı her zaman mesafeli, kapalı durduğu şeklinde genel bir kanı hep vardı. Yapıyla organik bağı olmadığını biliyorum. Etkisinde de kalmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
Eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici de Ertuğrul’un yapıdan olmadığını bildiğini ifade etti.
Ertuğrul hakkında o dönemde, Balyoz gibi davalarda, eski tetkik hakimi ve eski daire üyesi Ahmet Toker’in etkisinde kaldığı yorumlarının yapıldığını aktaran Hamsici, bir soru üzerine dairenin tetkik hakimi Ahmet Toker‘in Yargıtay üyesi seçilmesi için Ekrem Ertuğrul‘un değil, daha önceki daire başkanı Mahmut Acar’ın referans olduğunu anlattı.
”SOFRALARINA BİR KEZ BİLE OTURMADIM”
Tanık anlatımlarına karşı söz verilen Ekrem Ertuğrul ise bu örgütün cemaat, hizmet hareketi olduğu dönemde de terör örgütü olduğu dönemde de hiçbir ilgisi, iltisakı, sempatisi olmadığını savundu.
Örgütün hiçbir toplantısına katılmadığını, yemeklerine gitmediğini, sofralarına bir kez bile oturmadığını, hastanelerinde tedavi olmadığını belirten Ertuğrul, yorum ve kanaatlere dayanılarak 2 yıl 8 gündür tutuklu olduğunu öne sürdü.
Ekrem Ertuğrul, “Ben bunu kaderim olarak kabul ettim. Artık hukuku bıraktım, vicdani bir talepte bulunuyorum.” diyerek tahliyesine karar verilmesini istedi.
Sanık Ertuğrul, bir üyenin, “Aynı dairede çalıştığınız üyelerin bu yapı mensubu olduklarının farkına varmadınız mı?” sorusu üzerine, “Onun farkında olamadım. Bu kadar saflık olabilir mi? Bunların toplantılar yaptıklarından, bunları yaptıklarından hiç haberim yoktu. Çok hatam var, yalnızca işimi yaptım. Çalışmakla, tarafsız olmakla, düzgün olmakla bir yere varılamıyormuş. Bu ülkede, bu Yargıtayda uyanık olmak lazımmış.” diye konuştu.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, Ekrem Ertuğrul‘un tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma 20 Kasım’a bırakıldı.